29 Ağustos 2011 Pazartesi

"Porto Olabilmek"


Kimimiz neredeyse her sene Beşiktaş'ın Avrupa'da eşleştiği mavi-beyaz renkli takımın adını sorarak öğrendik bu ismi, kimimiz her sene Avrupa'nın önemli liglerine ihraç ettiği oyuncularla duyduk bu takımın adını, kimilerimizse; 2004 'te Şampiyonlar Ligi ve 2011'de kazandıkları efsanevi Avrupa Ligi kupasından dolayı tanıyor bu takımı .


Biraz geri dönüp, aslında biraz değil 10 sene kadar öncesine dönüp bu takımın şekillenen politikasına göz atmakta fayda var. Jose Mourinho efsanesi henüz doğmamıştı o yıllarda . Eminim ki, kulüp başkanı teknik direktörlük görevine Jose'yi getirdiğinde bu kadar büyük bir atılım yapacaklarına inanmıyordu . Ama 3 yıldır şampiyon olamayan takımın üzerinde kumar oynamak, bu riski almak ileride takım için yaptığı en büyük şey olacaktı . Jose, göreve geldikten 3 sene sonra Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırıyor olacaktı .




Jose 'nin ilk işi transferlere eğilmek oldu . İlk sezonunda Bruno Alves'i henüz 18 yaşındayken alt yapıdan çıkardı (ileride 22 Milyon € 'ya satılacaktı). Ardından Ricardo Carvalho 22 yaşında takıma katıldı . Helder Postiga da henüz 18 yaşındayken alt yapıdan çıkarılan başka bir isimdi (9 Milyon € 'ya satılacak bir başka isim). Jose, ilk sezonunda Portekiz dışına açılmayı tercih etmedi . 


Jose, ikinci sezonunda 24 yaşındaki Maniche ile başladı transfere . Nuno Valente, Paulo Ferreria ve Derlei takıma katılan diğer isimlerdi . Hugo Almeida bu dönemde alt yapıdan çıktı (4 Milyon € bedelle satılacaktı)


Jose, altın sezonunda yani 2003-2004 sezonunda 2 yıldır temellerini attığı kadronun meyvelerini toplamak için son rütuşları attı . Jose Bosingwa 20 yaşında, Thiago Silva 18 yaşında (ileride 4 Milyon € 'ya satılacaktı), Benni McCarthy 24 yaşında ve Pedro Mendes 24 yaşında takıma katıldı .


Deco, Jose takımın başına gelene kadar yedekti . Kaleci Baia, Jose gelmeden önce yedekti . Takım içerisindeki ufak değişiklerle, üç senede yaptığı Portekizli ağırlıklı kadro onu başarıya götürdü . Kısacası o dönemde, dünya üzerine yayılmış harika bir scout sistemleri yoktu . Alt yapıdan çıkan oyuncuları ve Portekizli oyuncuları transfer ederek başarıya yürüdü Porto .


Aynı zamanda 03-04 sezonu yeni stadyumları Dragao'da oynadıkları ilk sezon oldu . Jose ve Kulüp başkanı yeni statlarının, eskisine nazaran çok daha iyi bir atmosfere sahip olduğunu ve kazanılan başarı da çok önemli bir role sahip olduğunu defalarca vurguladı .


Bakınız Şampiyonlar Ligi 2004 Finali, Porto Kadrosu: Baia-Ferreira-Costa-Carvalho-Valente-P.Mendes-Costinha-Maniche-Deco-Derlei-C.Alberto .
Kadroda tam 10 tane Portekizli oyuncu mevcut. Jose'nin bu takıma aldığı 6 oyuncunun yanı sıra, onun döneminde hayat bulan 2 oyuncu bu ilk 11 'in kilit noktaları oldu .
Burada asıl dikkat çekilmesi gereken şey, bu ilk 11'den tam 7 oyuncu bir sonraki sene satıldı. Toplam kazanılan para: 95 Milyon € oldu . Daha da ilginci, o dönemde Şampiyonlar Ligi Şampiyonu sıfatıyla kazandıkları para 90 Milyon € 'da kaldı .




Porto 'da şimşek tam da bu noktada çaktı . Kulüp bazında elde edebileceğiniz en yüksek başarı, size oyuncu satışı kadar kar ettirmemişti .
Sportif başarı elbette vazgeçilmez bir olgu, ancak futbolumuzun endüstriyelleştiğini unutmamak gerek demişti dönemin Porto patronu .


Porto'da günümüzün belki de en iyisi olan Scout sisteminin temelleri o sezon atıldı . Güney Amerika'yı araştırmaları için 25 kişilik bir ekip kuruldu . Ve akabinde ki sezonda Portekiz dışı ülkelerden, özellikle Güney Amerika'dan ve farklı menajerlik şirketlerine ait tam 14 oyuncu transfer edildi . Porto'da yeni bir dönem başlıyordu . Jose, kendi değimiyle zor olanı seçmiş, Chelsea'nin yolunu tutmuştu . Kadro baştan aşağı değişti . Toplamda yalnızca 25 Milyon € gibi bir ücret ödeyerek Meireless (21), Quaresma (20), Diego (19), Anderson (16), Fabiano (23), Seitaridis (23) ve Pepe (21) kadroya katıldı . Verdikleri parayı ileride sadece Quaresma'nın satışından çıkaracaklardı .


İlk senelerinde başarı yakalayamadılar . Hatta yöneldikleri politika çıkmaza girdi . Fabiano hariç hiç bir oyuncularını satamadılar . Elde ettikleri kar sadece 6 Milyon € oldu . Ancak yaptıkları şey sabretmek ve Güney Amerika'da kurdukları Scout sistemine güvenmek oldu . Başarı başarısızlıkla geçen 04-05 sezonundan sonra başlayan, 4 sene üst üste elde edilen şampiyonlukla geldi .


Başarısız geçen sezonu, kadronun tamamen değişmesine bağladı dönemin Porto patronu . Ama düşünün ki, bir önceki sezonun Şampiyonlar Ligi Şampiyonu bir sonra ki sene sezonu "0" başarıyla kapatmıştı . Ve kulüpte tek çatlak ses duyulmuyordu . Anlaşılan o ki, taraftarlar kulübün yeni politikasını benimsemişti . Çünkü, hemen önlerinde gerçekleşen tarihi bir olay; Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, Jose'nin en yaşlısı 24 yaşında olan oyuncuları takıma yavaş yavaş toplayarak oluşturduğu kurguyla gelmişti . Porto taraftarı 4 sene ne şampiyonluk gördü ne de kupa . Ama sonucu bir sezonda gelen 3 kupa oldu . Onlar, sabretmeyi öğrenmişlerdi .


Bir sonra ki sezon, yani 2006-2007 sezonunda oturmuş kadrosu, Güney Amerika'dan akmaya devam eden süper yetenekleri ile iyi bir harman oluşturdu Porto . Sezonu duble yaparak kapattılar . Lucho Gonzalez (23) ve Lisandro Lopez (22) bu dönemde katıldı takıma .


2007-2008 sezonuna Anderson'un 32 Milyon € ve Pepe'nin 30 Milyon € 'luk satışlarıyla başlayan Porto, daha sezon başında Avrupa Ligi 'ni o sezon kazanan Zenit 'ten daha fazla para kazanmışlardı . Bu sezon yine şampiyonlukla sona erdi . Bu sezonun bir diğer önemli yanı Porto'nun Scout sistemi Avrupa ve Asya'ya bu sezon açıldı . Elde edilen 62 Milyon €, Porto yönetiminin iştahını daha da açtı .


2008-2009 sezonu yine oyuncu satışlarıyla başladı . Quaresma 25 Milyon €, Bosingwa 21 Milyon € bedelle satıldı . Ancak son 2 sezonda yapılan ve 110 Milyon € 'luk kar elde edilmesini sağlayan satışların boşluğunu doldurmak için transfer hız kazandı . Toplamda 30 Milyon € harcanarak Rolando (22), Guarin (22), C.Rodriguez (22), Sapunaru (24), Hulk (21), Cissokho (20) gibi isimler bu sene kadroya katıldı . Sezon yine duble yapılarak kapatıldı .


2009-2010 sezonu alışıla geldiği gibi başladı . Lucho 20 Milyon €, L.Lopez 24 Milyon € ve Cissokho 15 Milyon € gibi bedellerle elden çıkarıldı . Toplamda 7 Milyon € gibi bir ücretle Falcao (23), Varela (24) ve Maicon (20) takıma katıldı . Sonuç yine şampiyonluk oldu .


2010-2011 sezonu altın yıllardan biri oldu . Sezona Meireless ve Bruno Alves'i 35 Milyon € 'ya satarak başlayan Porto, kadrosunu Otamendi (22) ve Moutinho (23) isimlerine 15 Milyon € vererek güçlendirdi . Sonuç mu ? 3 Kupa .. Forvetleri ve Teknik Adamlarının bonservisinden elde edilen 60 Milyon € cabası ..




Bakınız UEFA Avrupa Ligi 2011 Finali, Porto Kadrosu: Helton-Sapunaru-Otamendi-Rolando-Perreira-Fernando-Moutinho-Guarin-Varela-Hulk-Falcao
Tıpkı Jose döneminde kazanılan Şampiyonlar Liginde olduğu gibi, son 3-4 sene de en yaşlısı 24 yaşında olan olan oyuncuları takıma yavaş yavaş transfer ederek, zamanla oluşturulmuş genç ve başarıya aç bir kadro .. Yukarıda bu kadronun nasıl oluşturulduğunu aşama aşama yazdım .. Porto, Jose döneminden aldığı ilhamla devam ediyor bu işi yapmaya . Kadroyu oluşturma şeklinden tutun, alınan oyuncuların yaşlarına kadar o dönemden ilham alınıyor her şey . Değişen tek şey; Artık çok daha iyi oyuncuları bulup, getiriyorlar .


Şimdi transferlerle ilgili fark etmenizi istediğim şeylere dikkat çekmek istiyorum ..
Jose döneminde, yani meşhur Scout ekibi kurulmadan önce, 3 yılda, Güney Amerika'dan yapılan transfer sayısı: 6
Jose sonrasında, yani meşhur Scout ekibi kurulduktan sonra, 8 yılda, Güney Amerika'dan yapılan transfer sayısı: 30
Jose döneminden bu yana, yapılan önemli transferlerin %80 'i , 24 yaş ve altındaki oyunculara yönelik ..


Transferlerin gerçekleşme sırasına dikkatinizi çekmek istiyorum ..
* Önce Lucho transfer ediliyor, ardından Anderson elden çıkarılıyor .. Önce C.Rodriguez transfer ediliyor, ardından Lucho elden çıkarılıyor ..
* Önce Bruno Alves takıma monte ediliyor, ardından Pepe elden çıkarılıyor .. Önce Rolando transfer ediliyor, ardından Bruno Alves satılıyor ..
* Önce Hulk alınıyor, sonra Quaresma elden çıkarılıyor ..
* Önce Falcao alınıyor, ardından Lisandro Lopez elden çıkarılıyor ..
* Önce Moutinho alınıyor, ardından Meireless elden çıkarılıyor ..
Kısacası herşey program dahilinde, buna şu kadar para verdiler satalım diye bir mantık söz konusu değil ..


-Herşey tıkır tıkır işeyen bir makina adeta .. Herşey planlı ve programlı .. 
-Jose döneminden bu yana, aslında her şeyi aynı yapmaya devam ediyorlar ..
-Oyuncu satacaklarsa, onun yerine, o kapasitede bir adam çoktan transfer edilmiş oluyor ..
-Beklenmedik sakatlıklar yaşadıklarında, o mevkiye iki gün sonra transfer yapıyorlar, çünkü zaten izledikleri bir adam mevcut ..
-Başarıya ulaşmak için kadro istikrarını değil, yavaş yavaş değişen ve gençleştirilen kadro kurmayı amaçlıyorlar ..
-Transfer yaparken 24 yaşından küçük olmasına özen gösteriyorlar .. Aldıkları adamın başarıya aç olmasına özen gösteriyorlar ..
-Transferleri yaparken menajerler ile uğraşmıyorlar, hesap ortada 20 den fazla Menajer ile çalışmışlar ..
-Teknik adamlarla değil, kadronun nasıl ve hangi kalitede oluşturulduğuyla ilgileniyorlar . Çünkü teknik adamlar değişiyor, ama sistem değişmiyor. Teknik adamın isteğine göre transfer yapılmıyor yani . 
-Taraftarların görevi sürekli destek olmak .. Muhalefet olmuyorlar .. En basitinden Falcao satıldı diye ortalığı yıkmıyorlar, yönetimlerine güvenmeyi biliyorlar .. Çok sabırlılar .. Gençleri hatalardan sonra ıslıklamıyorlar, aksine onlara yardımcı oluyorlar .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder